20 Şubat 2012 Pazartesi

istatistikleri yerle bir eden kurum:EVLİLİK!

aslında bu konuya dair kısa süre önce bir post yayınladığım için bi yığın fikrim ve cümlem gelmesine rağmen vazgeçmiştim bu yazıyı yazmaktan,ama karşıma sürekli bu konuyla ilgili şeyler çıkınca daha fazla duramadım bu saatte saldırdım bloga :)
Konu evlilik kurumu ve evlenmenin altında yatan sebepler.

Evlilik kurumu kadar mantık kurallarına aykırı bir başka kurum yoktur. Neden mi?
Bir düşünün;kendinizden arkadaşlarınızdan tüm çevrenizden. İnsanoğlu olasılıklara göre hareket etmeyi, istatistiklere değer vermeyi, yüzdelere göre karar almayı seven bir mahlukat değil mi ;)
Hem de öyle çok sever ki günlük hayatındaki en küçük kararları dahi istatistik sonuçları,yüzdeler,olasılıklar doğrultusunda alır. 
Bu saatte mesai çıkışı trafiği vardır,ana yollardan değil ara yollardan gideyim,
İşe alınanların yüzde doksanı erkek,beni alma ihtimalleri oldukça düşük en iyisi başka yerlere bakmak,
Annesinin akşamki konsere izin verme ihtimali düşük,en iyisi biz gidip ona destek çıkalım,izin çıkma ihtimalini arttırırız vs vs vs bu örnekler uzar gider. Görüldüğü gibi böylesi basit mevzularda bile istatistiklere,yüzdelere göre hareket ederken,nasıl oluyor da evlilik gibi ciddi bir kararı alırken hiç umursamıyoruz olasılıkları?

Malum;son yıllardaki kişilik değişimleri,kadın ve erkekteki özgüven yükselmesi ve ego patlaması,beklentilerin artması sonucu yapılan evliliklerin büyük bir kısmı kısa sürede boşanma ile sonuçlanıyor.
İstatistikler zaten boşanmaların evliliğin ilk 5 senesinde gerçekleştiği doğrultusunda.
Şimdi sorarım size;her gün yeni bir boşanma haberi duyduğunuz,çevrenizde 7/24 didişen çiftleri gördüğümüz,komşunun karısının kocasından nasıl dert yandığını,kaç yıllık evli kocaların karılarını nasıl aldattığını duymamıza rağmen, 
kısacası EVLİLİK, bu kadar kötü referansına rağmen,nasıl oluyor da bu kadar rağbet görüyor hala :)

Kadınların ve erkeklerin biriyle hayatını birleştirmesi,o deftere imza atmak istemesinin altında yatan sebepler: (Geleneksel sebeplerden modern sebeplere)
1-Kadınlar için; ömür boyunca hayatını idame ettirmesini sağlayacak maddi manevi her türlü desteği verecek birine ihtiyaç duymak ve erkekler için ise yemesini içmesini,bakımını giyimini kuşamını düzenleyecek,kısacası annesinden sonra hayatını kolaylaştıracak birini bulmak
2-Anne veya baba olmak istemek
3-Çok aşık olmak ve bir ömrü onunla geçirmek istemek
4-Yalnız yaşamak istememek
5-Ailenin,arkadaşların,kısacası MAHALLE baskısı
6-ve herkesin düşündüğü ama dile getiremediği üzere düzenli cinsel yaşam isteği
Erkeklerin gününü gün ettiği,kadınların ise Sex and The City triplerine girdiği,her türlü haltın yenip bunların MODERNlik kisvesi altına saklanıldığı günümüzde bu sebeplerin çoğu geçersiz hale geldi bile,

Malum; kadınlar ekonomik özgürlüklerini kazandı,kimsenin desteğine ihtiyacım yok havalarında,ben özgürüm ben bağımsızım ben Dünya' yı yerinden oynatırım nidalarında yüksek topuklularıyla tak tak tak vurarak her yeri sallayarak dolanıyorlar,
Erkekler eve düzenli gelecek gündelikçiye daha az masraf yaparak her türlü yardımı alması mümkün.Birinci maddeyi atın çöpe.
Anne veya baba olmak isteme kısmı ise bu devirde hepten muamma,erkeklerin çoluk çocukla uğraşamam ben kızım diye trip çektiği,kadınların "ay hamile kalırsam kariyerimden olurum,vücudum bozulur,özgürlüğüm kısıtlanır,ömrüm harcanır" triplerine girdiği şu zamanda bu sebep de pek sağlam gelmiyor o imzayı atmak için.

"Bekarlık sultanlıktır" "Uğraşamam ben öyle elin adamıyla/kızıyla arkadaşım,large insanım ben,özgür kadınım ben,hesap vermeye gelemem ben" ayakları çeken nesilin yalnız yaşamak istememesi de abes geldi bana şahsen,malum kimseye hesap vermeyip full özgürlük yaşayacağız ya o bakımdan :)

Ailenin,arkadaşların,kısacası MAHALLE baskısı mevzusu ise toplumun kanayan yarası olsa gerek.Siz ne kadar sosyeteye adım atarsanız atın,ne kadar artistik hayat yaşarsanız yaşayın,anneniz babanız kaç üniversite bitirmiş olursa olsun,gün geldiğinde o kaçınılmaz soruyla karşılaşacaksınız: "Yok mu münasip biri? Evlenmiyor musun artık? " Ama biz MODERN, ÖZGÜR insanlarız ya,savuştururuz canım anne babayı da ne olacak ;)

Çok aşık olmak ve bir ömrü onunla geçirmek istemek maddesinin,ilk başta saydığım bencilleşme,ego patlaması durumları sebebiyle pek mümkün olamadığını,bunun boşanma istatistikleri ile de ispatlandığını açıklamıştık zaten,o zaman hiç "aman biz çok aşığız,ömür boyu birbirimizle birlikte olmak istiyoruz" diye çıkmayın karşıma :)))

Ve geriye kalıyor son madde;düzenli cinsel yaşam isteği :) Bu konuda detaya gireceğimi,ağdalı cümlelerle insanların sex yaşantılarına dair hikayeler anlatacağımı sanmıyorsunuz heralde,malum ben evinizin tanıdık kızı,Bizim Kız ım,o tür detaylar için bir sürü meşhur blog var okuyabileceğiniz.

Sonuç itibariyle; tüm maddeler sürekli dilinizden düşmeyen o MODERN lik, ÖZGÜVEN, ÖZGÜRLÜK tavırları altında eriyip gidiyor. Diyeceğim o ki; şu an şu dakika egolarımızdan arınıp,çok aşığım dediğimiz insan üzerinde ego denemesi yapmayı bırakıp kendimizi eski fedakarlık,anlayış,empati huylarına geri döndürelim,"ben özgürüm" ayaklarında olanlar maskelerini düşürsünler,kendimizi geleneklerin akımına bırakalım,bakın robot Çelik bile Çeliknaz'ını buldu, evlendi siz hala cool takılanlardan mısınız yoksa?

Ama yok ben bırakamam özgürlüğümü de,çok eşliliğimi de,geceleri de,zevklerimi de diye ısrarla COOL takılanlardansanız da,oturun oturduğunuz yerde,siz hiç evlenmeyin,hiç denemeyin bile olur mu,kendi mesleğimin riske girmesini göze alarak veriyorum bu öğüdü,evliliği EVCİLİĞE dönüştürenler arasına siz de karışmayın...

3 yorum:

  1. Farklı bir bakış açısı olmuş. Sondan bir önceki paragrafta ki "eski fedakarlık" yerine insanlar o paragrafın tamamından fedakarlık edebilirler. Daha kolay sanki bu zamanda...

    YanıtlaSil
  2. aynen katılıyorum sana, ve buna da hiç şaşırmadım aslında.. :) söylenecek fazla sözüm yok.. zaten sen yazında gayet doğru tespitlerde bulunmuşsun canım. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. caanıımm;burada senin yorumunu görmek ne büyük mutluluk :)aynı şeyleri hissetmemize nedense ben de hiç şaşırmadım,ne de olsa İKİZLER her an her daim tipik İKİZLER dimi ya ;)

      Sil