24 Haziran 2014 Salı

Bursa Gezisi 2. gün-Gölyazı


Şu yazımda anlattığım Bursa gezisinin ikinci gününde uzuunn zamandır merak edip görmek istediğim Gölyazı için sabah sekizde yollara düşüyoruz. Gölyazı yaklaşık 3 yıldır fotoğraf gruplarının ilgi odağı olmuş. Bense Güneşi Beklerken dizisini izlerken adını duyduğum bu yeri nerdeymiş yaa diye internette araştırmam sonucunda yapmayı düşündüğüm Bursa gezisi planına dahil ediyorum. Zaten son bir kaç haftadır da gazetelerde yer almaya başladı burası, önümüzdeki günlerde daha popüler olacağı kesin.
Bu yazıyı yazmamın bir diğer sebebi de Gölyazı ya bizim gibi araçla değil toplu taşıma ile gidecek olanları bilgilendirmek. Bizim gibi internetten Gölyazıya nasıl giderim diye aramaya kalkarsanız yeterli bilgi bulamayacağınız gibi hatalı bilgilerle de karşılaşabilir sorun yaşayabilirsiniz. Otelimizin metroya yakın olması sayesinde Demirtaşpaşa istasyonundan 2 nolu metroya binerek Küçük Sanayi durağına gidiyor oradan 5G nolu Gölyazı otobüslerine biniyoruz. Yarım saatlik yolculuk sonrasında kendimizi her hafta ilgiyle takip ettiğim dizide sıklıkla bahsedilen bir kaç bölümünde de mükemmel manzarası sunulan Uluabat golü kenarındaki Gölyazı yarımadasında buluyoruz.

Erkenden ulaşmamız sayesinde ortalık sessiz sakinken kahvaltımızı yapacak yer aramaya başlıyoruz. İnternette yalnızca Apolyont restauranta denk geldim, şartlanmış bir şekilde gitmemek için yerli esnaftan da öneri alalım diyoruz ve onların da aynı yere yönlendirmesi sonucunda Gölyazı girişindeki göl kenarında bulunan Apolyont Et Balık Kahvaltı mekanına giriyoruz.



Göl kenarında boş bir masa bulup iki kişilik kahvaltı istiyoruz. Kahvaltılarımız gelene kadar izlediğimiz harika manzaranın tadını çıkarıp bol bol fotoğrafını çekiyoruz. Kahvaltımız geldiğinde kendimizi tamamen doğal,hayli lezzetli malzemelere teslim ediyor,bol bol yiyoruz. Kahvaltı süresince bizzat mekan sahibi de olmak üzere bütün çalışanların ilgi ve alakasına hayran kaldık. On dakikada bir, eksiğimiz ihtiyacımız var mı diye yanımıza gelmeleri, dilerseniz tabaklara takviye yapabiliriz şeklindeki ısrarlı teklifleri ve güleryüzleri ile hizmetin on numara olduğunu görüyoruz. Kahvaltının lezzetine ise diyecek söz yok. Peki burası haricinde Gölyazıda ne yenir, nereler gezilir derseniz, köyün meydanında Ağlayan Çınar civarında bir çok kahve ve restaurant var.



Dilerseniz Ağlayan Çınar cafe, Gül Cafe gibi yerlerde veya balık restaurantlarında kahvaltınızı yapabilir, dilerseniz de yine meydanda bulunan dizi dizi sıralanmış köy sakinlerinin gözleme,pişi yaptığı yerler var.

Kahvaltı, balık keyfi yaptıktan sonra mutlaka ama mutlaka Zambak tepesine gitmelisiniz. Meydandan maksimum 10 dakikalık yürüme ile ulaştığınız tepeden bütün Gölyazı ya ve Uluabat gölü manzarasına hakim olabiliyor, sessizliğin, İstanbul gibi büyük illerde adını,nasıl bir şey olduğunu unuttuğumuz yeşil manzaranın tadını çıkarabiliyorsunuz.





Sonrasında kendinizi Gölyazı sokaklarına atabilir, rengarenk çiçeklerle ve göl manzarası ile süslenmiş evlerin olduğu yerleri görebilirsiniz. Gitmişken gölde tekne turu yapmazsanız hatırım kalır. Köyün farklı yerlerinden bir çok balıkçı teknesi gezi yaptırıyor.



Yaklaşık 20-25 dakika süren tekne gezisi ile iyice oksijen delisi olup o tatlı yorgunlukla kendimizi çınar altındaki kahvelerden birine atıyor, keyifle çaylarımızı kahvelerimizi içiyoruz. İstanbul dönüşünü Mudanya dan Budo deniz otobüsleri ile gerçekleştireceğimiz için 15.00 otobüsü ile istemeye istemeye geri dönüyoruz. Yine Küçük Sanayi durağından 2 nolu hatlarla Paşaçiftliği durağına gidip bu kez Mudanya otobüs-dolmuşlarına binebilmek için 1 nolu Emek-Üniversite metrosuna aktarma yapıyoruz. Duraklar arasında Karaman da Bursa nın meşhur köftecisi Köfteci Yusuf un devasa şubesini görünce metrodan indiğimiz gibi kendimizi oraya atıyoruz.


Devasa olmasına rağmen yer bulmak ciddi sorun, bütün Bursa yemeğini burada yiyor sanki. Siparişlerimiz büyük bir hızla geliyor ve afiyetle yiyoruz. Daha sonra Mudanya dolmuşuna bineceğimiz Korupark durağına geçiyoruz. Dolmuşa binmeden Korupark Avm yi şöyle bir dolanıp olmazsa olmaz Kestane Şekerlerimizi alıp Mudanya dolmuşuna biniyoruz. Dolmuş yaklaşık yarım saatte Mudanya iskeleye ulaştırıyor bizi. Burada deniz otobüsü saatimiz gelene kadar sahildeki kafelerden birinde oturup yorgunluk atıyoruz. Mudanya ya aç gelseniz bile hiç dert etmeyin, sahilde bulunan envai çeşit balık, et restaurantı ihtiyaçlarınıza cevap verecektir.

Sonunda dönüş saati geliyor ve deniz otobüsünde yerimizi alıyoruz.
Yol boyunca iki güncük olup aşırı keyifli geçen gezimizi düşünerek bir sonraki geziye dair planlar yapıyoruz. Biz geziden çok keyif aldık, umarım sizler için de yol gösterici, faydalı, keyifli bir yazı olmuştur.

3 yorum:

  1. Bursada yaşamama rağmen hiç gitmedim güneşi beklerkende duydm bende burayi daha önce hiç duymamıştım bende gitmeyi düşünüyorum çok harika bir yere benziyor gerçekten :))

    YanıtlaSil
  2. Apolyont otelde 2 kişilik kahvalti fiyati ne kadar civarı acaba bilgilendirirseniz cok sevinirim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gölyazı hakınndaki bilgileri "www.facebook.com/golyazibursa" ve "www.facebook.com/golyazidabirgun" sayfalarından öğrenebilirsiniz.

      Sil