20 Aralık 2013 Cuma

The Marmara Chocolate Atölyesinde mükemmel bir deneyim!


Mekanist in daveti üzerine The Marmara Otel' in Çikolata Atölyesinde blogger arkadaşlarla buluştuk.Öncelikle şık sunumlu kahvelerimiz eşliğinde otelin yiyecek-içecek koordinatörü Nedim Albayrak ile Baş Şef Rudolf G.P.M. Van Nunen in detaylı ve espirili anlatımları ile bir çikolatanın bütün yapım sürecine ilişkin videoyu izledik. Bayılarak iki dakikada yediğimiz o muhteşem çikolataların yapılış sürecini, ne kadar meşakkatli bir iş olduğunu öğrendiğimizde hayrete düştük.


Gelişen teknolojiye rağmen; hala kakao toplanması, kategorize edilmesi, kurutulması işlemi insan gücü ile ve elle gerçekleştiriliyor. Bu zahmetli işleri haftalık 60 dolar gibi cüzi bir ücrete yapan işçiler var. Onların en önemli safhaları tamamlamasının ardından fabrikalara gönderilen kakaolar fabrikalarda yüksek hijyen ve ortam koşulları önlemleri ile çikolataya dönüştürülüyor.
Çikolata fabrikalarının ısısının sürekli sabit olması gerektiği, içeri girenlerin hep arka kapıdan giriş yapıp,giren sayısının sabit olduğu, bir fazla kişinin dahi nefes alış verişinden bile üretimin etkilendiğini biliyor muydunuz? Ben de bilmiyordum. Dediğim gibi, hayli meşakkatli bir süreçmiş.

Videomuzu izleyip kahvelerimizi içtikten sonra The Marmara Otel in butik çikolata atölyesini ziyarete gittik. Yüksek hijyen önlemleri gereği hepimiz bonelere, önlüklere sarınıp öyle girdik içeri. Şefimiz orada da anlatımına devam ederken biz bir yandan bin bir çeşit çikolatadan dilediğimizi lüp lüp ağzımıza atmakla ve her birinin fotoğrafını çekmekle de meşgulduk.



ANTEP KAHVELİ ÇİKOLATA
Klasik karamel, frambuaz, nane vs. tatların haricinde antep kahveli, nar ekşili,passion fruitli ve hatta wasabili çikolataların üretildiğini gördük, hepsini tattık. Vişneli likörlü çikolata ise en çok uğraştıran ama en favori çikolatalardan biriymiş.
VİŞNELİ LİKÖRLÜ ÇİKOLATA
Çikolata yapan ustaların nasıl özenle bu işi yaptıklarına tanık olduk, sıvı çikolatayı karıştırma hareketleri standart, kol hareketleri hiç değişmiyor ve sıklıkla çikolatanın ısısı elde bulunan bir cihazla ölçülüyor. Bu gördüklerimin hepsi; çikolataya olan aşkımı, hayranlığımı arttırdı vallahi :)
The Marmara Chocolate Atölyesinden sırf çikolatalı gofretlerini almaya gelen müdavimler varmış, biz bu leziz gofretleri yapım aşamasına başından sonuna tanık olarak tatma imkanına sahip olduk. Üretim bandının bir ucuna koyulan gofretler, sıvı çikolata sosuna bulanıyor, daha sonra yaklaşık 3-4 dakika sürecek soğutma tünelinden geçiyor. Tünelin sonundaki ışığı gören masum çikolatalı gofretlerin; kendilerini yemek için sabırsızlıkla bekleyen bizleri görmesi de pek uzun sürmedi =) Tünelden çıktığı gibi lüp lüp onlar da midelerimizde yerini buldu :) (Bu arada bu tünele dair fotoğraflarım pek bir flu olmuş,aynı etkinlikte birlikte olduğumuz tadında seyahat blogunun sahibinden ödünç alıverdim ;) )


Bu kadar çok çikolatayı bir arada görünce mest olan ben! O mutluluk ve heyecandan ellerim titremiş olacak ki bütün fotoğraflarım flu çıkmış zaten :(
KARAMELLİ TRÜF YAPIMI

Atölyeden döndükten sonra bizi bekleyen daha büyük bir süpriz olduğunu öğrendik. Önümüze getirilen ACIMASIZ (!) derecede lezzetli çikolatalı tatlardan hangi birini deneyeceğimizi şaşırdık.
Sıcak çikolatalı kek (ki ben kendisine mini sufle adını verdim), Altın yapraklı tartalet, vişneli likörlü çikolata veeee bugüne dek tattığım en ilginç çikolatalardan Şefin Randevusu adlı süprizli çikolatamız vardı :) Süprizli çikolata dememin sebebi hem görünümü hem de tadından geliyor. Düz külah görünümündeki çikolatanın açılabildiğini fark ettim, kapak kısmını kaldırmamla alt kısmında Passion Fruit jölesi ile kapağında ise Frambuazlı Mousse olduğunu gördüm! Gözlerimin faltaşı gibi açılmasını sağlayan bu tatlının adı; tatlardan birinin ekşi, diğerinin tatlı olmasdı nedeniyle sanki bir kadın-erkek buluşmasını andırıyor diye, Şefin Randevusu olarak koyulmuş. Çookk hoşuma gitti bu tatlının adı da tadı da! Üstelik bu tatlının sırrı; aşırı dozda aldığımız çikolataların verdiği ağırlık hissini Passion Fruitli jöle ile hafifletmemizi sağlamasıydı. Ekşiliği ile "tamam bittim daha yiyemeyeceğim" dediğim yerde beni yeniden yemeye sevk etti hahah =D


Aslında anlatılacak o kadar çok şey var ki çikolataya ve bu mükemmel atölyeye dair, hangi birini seçsem anlatsam bilemedim. Ama ne kadar anlatırsam anlatiyim gerçeğini görmek,tatmak gibisi olmayacaktır. Bence siz The Marmara nın yolunu tutup bu lezzetleri bir deneyin ;) Otelin girişinde hemen sol tarafta sizi bu mükemmel çikolataların satışının yapıldığı Chocolate Shop karşılayacak ;)
Hani olur da sevdiklerinize hediye almak istersiniz, beyleerrr,bakıınn burası önemliii: Hanımlara hediye olarak götürülecek, dehşet gösterişli,mükemmel çikolata paketleri hazırlamış The Marmara, bu tüyoyu bir kenara yazın, bu iyiliğimi de unutmayın ;)
BU UZUUUNCAAA,GÖSTERİŞLİ ÇİKOLATA KUTUSU İLE SEVGİLİNİZİ-EŞİNİZİ HAYLİ MUTLU EDERSİNİZ.



MÜCEVHER KUTUSU OLUR DA O KAPSAMDA ÇİKOLATA KUTUSU OLMAZ MI HİÇ? NETİCEDE ÇİKOLATA DA KADINLARIN BİR DİĞER MÜCEVHERİ :)

Son olarak iyi çikolataya dair aldığımız ipuçlarından sizi de haberdar edeyim; aklınızda olsun, iyi bir çikolata;
mat renkli olmazmış,
kırdığınızda içinde hava kabarcıkları olmazmış,
ağzınıza attığınızda damağınızda kendiliğinden insan vücut ısısı ile erimeliymiş,
ve tabi ki en önemlisi en az % 40 kakao içermeliymiş.
Bu şartları içermeyenler Şefimizin dediği gibi çikolata değil "mickey mouse" oluyormuş =)))
Şimdi sizleri mükemmel görsellerle başbaşa bırakıyorum ;)
Bu güzel etkinlikte bizleri büyük bir ilgiyle ağırlayan The Marmara Hotels ekibine ve tabiki Mekanist' e çok çok teşekkür ederim. 






2 yorum:

  1. okurken ağzım sulandı valla..ne meşakatli işmiş hakikaten..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bu aşırı lezzetli tatların bu denli uğraştırıcı olduğunu görmek insanın ona olan aşkını arttırıyor =D

      Sil